Blog

DOĞAL AFET TRAVMASI: DEPREM


Öngörülemeyen bir doğal afet olan deprem yer aldığı coğrafyada en yıkıcı sonuçları doğuran afetlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocukların depremden ne kadar etkilendiği onun yaşı ve gelişim düzeyi ile de orantılıdır. Her çocuk farklı olduğu için, her çocuğun tepkisi de farklıdır. Bunu göz önüne alarak çocuğunuzun yaş ve gelişimini de düşünerek ona uygun açıklamalar yapabilirsiniz.

NASIL DESTEK OLABİLİRİZ?

  • Önceliğin kendi duygularınız olduğunu unutmayın: Kendi kaygı ve korkularınızı serbest bırakacağınız bir alan bulmaya özen gösterin. Çocuklarınızın sizin ses tonunuz, sözel ve sözel olmayan iletişiminiz aracılığıyla olan biteni gözlemlediğini unutmayın. Kendi duygularınız ile başa çıkmanız çocuğunuzun ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde karşılamanız için önemlidir. Korkunuzu, kaygınızı serbest bırakıp, bunları yönetebiliyor olmanız çocuğunuzun duyguları için de yer açmanızı sağlar.
  • Duygular hakkında konuşun: Hem çocuğun hem kendi duygularınızı hafife almamak ve paylaşmak çocuğun yalnız olmadığını hissetmesini sağlar. Duygularınızı dikkatle, çocuğunuzun kaygılarının şiddetlenmesine neden olmayacak şekilde paylaşmalısınız. Eğer çocuklar kendi duygularından bahsederse duygularını anladığınızı ve paylaştığınızı ancak şu an güvende olduğunuzu vurgulayın. Çocuk, duygularını dikkate almayı, fark etmeyi, adını koymayı ve dışa vurmayı öğrenmelidir. Çocuklar duygularını her zaman size anlatabileceğini, sizin de onu dinleyebileceğinizi bilmelidir. ‘’Bu deprem hakkında gerçekten endişelendiğini biliyorum. Ben de öyle hissediyorum. Ama deprem bizden çok uzak bir yerde oldu.’’ veya ‘’Çok korktuğunu biliyorum, korkunç bir deprem yaşadık ama şu an güvende olduğumuzu bil. Bunun için ne gerekiyorsa yaptık ve yapıyoruz.’’ gibi cümlelerle çocuğun duygusunu anladığınızı ve önemsediğinizi belirtmiş ve ayrıca duygusunu adlandırmasına destek olmuş olursunuz. ‘’Ağlama her şey yoluna girecek” gibi cümlelerden uzak durmak gerekir. Üzgün, korkmuş ya da kaygılı hissettiğinde ağlamasının normal olduğunu bilmelidir.
  • Güvende olduğunu ve onu koruyacağınızı hissettirin: Aileyi koruyan, bir şeylerin yoluna girmesini sağlayan kişi olduğunuzu bilmek çocuk için büyük bir rahatlamadır. Bununla ilgili güvende olmak için neler yaptığınızdan ve yapacağınızdan çocuğa bahsedin. Sizin dışınızda insanları korumak için çalışan yetişkinlerin de varlığını bilmek çocuğa iyi gelecektir. “Biz şu an güvendeyiz ve güvende olmaya devam edeceğiz. Seni ve ailemizi korumak benim görevim. Dışarda bizim güvenliğimiz için çalışan birçok kişi var.” gibi bir yaklaşımla çocukla konuşabilirsiniz. Burada en önemli mesaj “seni koruyacağım” olmalıdır.
  • Çocuğun anlayabileceği şekilde durumu çocuğa aktarın: Konuşmalarınız az ve öz olmalıdır. İçten olun ve doğru bilgi verin. Çocukların sorularını yanıtlanırken gelişim düzeyleri göz önünde bulundurun. Kendisinin konuyla ilgili ne bildiğini öğrendikten sonra doğru ve gerektiği kadar bilgi verebilirsiniz. Süreç boyunca birçok soruya hazırlıklı olmalısınız. Her sorunun yanıtını bilmemek doğaldır. Çocuğunuza “Bu soruyu sorduğun için teşekkür ederim. Soruyu senin için en uygun şekilde cevaplamak için biraz düşünmek istiyorum. Bana biraz zaman verir misin?” diyerek zaman kazanabilirsiniz. Daha sonra sorulan soruyu yanıtlamak ve soruları görmezden gelerek geçiştirmemek önemlidir.
  • Çocuğunuzun çocuk olmasına izin verin: Siz olaydan etkilenmiş ve günlük hayatınıza devam etmekte zorlanıyor olabilirsiniz ama çocuğunuz bunu yapamaz. Kendi gündelik yaşamı dışında, ondan uzakta gelişen olayları düşünemez. Onun kendi hayatına devam etmesine ve normalde yaptığı şeyleri yapmasına izin verin. Oyun oynaması için alan oluşturun. Oyunda gözlemleyerek neler hissettiğini anlamaya çalışın.
  • Haber kaynaklarından uzak tutun: Henüz maruz kalmadıysa yazılı veya görsel medyadan, konuya dair konuşmalardan çocuğunuzu uzak tutmaya özen gösterin. Deprem, ölüm, yıkım, göçük gibi kelimeler ve ilişkili görseller çocukları olumsuz etkileyerek korku yaratacaktır.
  • Fiziksel olarak rahatlamasını sağlayın: Çocuğun, geceleri daha çok rahatlamaya ihtiyacı olabilir. Gece lambası, kapının açık kalması gibi istekleri olabilir. Aynı zamanda sizi yanında da isteyebilir ve bu süreçte size daha çok bağlanabilir. Bunlar normaldir.
  • Gelecek planları hakkında çocuğu da bilgilendirin: Onlarla gelecekte ne yapacağınız, bundan sonraki süreci nasıl planlayacağınız hakkında konuşabilirsiniz. Anlayacakları dilde, açık ve net bir şekilde gelecek planı yapmak çocuğun kafasındaki soru işaretlerini hafifletecek ve çocuk kendisini güvende hissedecektir.